Stüdyo ortamında kaydedilen seslere denir. İnsan diyalogları çekim sırasında değil, sonradan kayıt edilip kullanılırsa, bu sese ADR kaydı denir.

Diegetic, Yunanca diegesis kelimesinden türemiştir. Diegetic sesler; film dünyasında, hikayenin bir parçası olarak duyulan seslerdir. Bu sesleri oyuncuların duyduğu varsayılır.

Gerçek dünyada, kameralar ile çekimin yapıldığı ortama film seti denilmektedir. Genel olarak kameraların odak noktasındaki alan sahne olarak adlandırılır.

Videoyu oluşturan her bir görüntüye, kare denir. Bir videoda 1 saniye içinde art arda sıralanan kare sayısına FPS (Frame Per Second) denir. Karelerin, ekran çözünürlüğüne olan oranını da Frame Rate denilmektedir.

Bir duruma ilişkin eylemler (fiil) veya bir unsura ilişkin spesifik tasvirlerin (sıfat) belirtildiği genel bir tanımdır. Örneğin; Ahmet, masadaki çürümüş kırmızı elmayı alarak çöpe attı. Tasvir, kırmızı çürümüş elmadır ve eylem, Ahmet'in elmayı görmesi, eline alması ve çöpe atması gibi sıralı şekilde devam eden olaydır.

Bir yapımın çekimleri bittikten sonra, post prodüksiyon aşamasında; müzik ve sahnenin dramatik etkisini yükseltmek amacıyla kullanılan tüm seslere non-diegetic ses denir. Bu sesleri, film dünyasındaki karakterlerin duymadığı varsayılır.

Bir yapımda, elde edilen; video, ses, görüntü ve diğer dijital yolla üretilen materyallerin, genellikle dijital olarak; işlendiği, düzenlendiği ve birleştirildiği çekim sonrası sürece Post Prodüksiyon denir.

Pre-Production, bir yapımın üretimine veya çekimine başlamadan önceki süreçtir. Bu süreçte; bütçe hesaplanır, çekimlerin nasıl yapılacağı planlanır, senaryo ve diğer kurgusal unsurlar geliştirilir, proje süreci için araştırma ve geliştirme yapılır. Bu süreç sonrasında çekimler planlanarak, prodüksiyon (üretim) evresine geçilir ve yapımın çekimlerine veya üretimine başlanır.

Bir yapımın, üretilme veya çekimlerine başlama evresini ifade eder. Bu evrede, görsel olarak materyaller oluşturulur ve nihai sonuçta bu materyallere doğrudan yer verilebilir.

Belli bir alan ve bu alan içini kapsayan maksimum renk aralığını ifade eder. Alan daraldıkça, içerebilecek renkler de azaldığından rengin her tonuna yer verilmeyebilir. Bu nedenle renk alanının geniş olması, çok fazla renk tonu barındırmasını sağlar ve gerçek dünyayla neredeyse aynı renklerin görülmesi sağlanır.

Bir yapımda; ışıklandırma, kompozisyon, kamera hareketi, kamera açıları, lens seçimi, alan derinliği, odak, renk, pozlama ve filtreleme dahil tüm görsel öğelerin birleşiminden çıkan nihai sonuca sinematografi denir.

Slasher, korku filmlerinin alt türüdür. Genel olarak bu tür korku filmlerinde, ikonik bir seri katil tiplemesi olur ve kurbanlarını tek tek öldürme hikayesi anlatılır.

VFX - Visual Effects (Görsel Efekt), dijital yolla üretilen veya düzenlenen materyallerin, çekim sonrasında; eklenerek veya silinerek görüntü kayıtlarını manipüle etme şeklini ifade eder. Kullanım amacı, görsel olarak etki yaratarak, gerçek dünyada yapılamayan veya yapılmasına ihtiyaç duyulmayan durumlara alternatif bir yöntem sağlıyor olmasıdır. Bu işlemi yapan kişiye de VFX Artist denilmektedir.